<%@ Language=VBScript %> Hermes Sayfa 1

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3   

 

Sn.Hasan ÖZDEMİR'e gönülden teşekkürlerimizle.

 

HERMES

M i t o l o j i d e   H e r m e s :

Yunanlılar ona Hermes ya da Ermes, Romalılar ise Merkür derler. Başlangıçta rüzgar tanrısı sayılmış, sonradan hırsızlarla tüccarların tanrısı olmuştur. İkinci kat gökte bulunan bir delikanlı (ay), Zeus ile Atlas'in kızı Maia'nın oğludur. Doğar doğmaz beşiğinden kaçıp Apollo'nun ineklerini çalmıştır. İzini kaybettirmek için sığırları gerisin geri mağaraya sokmuştur. Sığırların dördünü kendisi için kurban edip yakmış, dumanlarını koklamış ve bundan büyük bir haz duymuştur. Daha sonra Venüs'ün kemerini, Mars'ın kılıcını da çalmıştır. Apollo bunu duyunca üstüne yürümüşse de Hermes lir'i icat edip çalmaya başlamış. Apollo, lir'in sesine dalmış ve bu sesten büyük bir zevk almıştır. Hermes'i sığırlara çoban yapmış, lir'ini de elinden almıştır. Hermes aynı zamanda Zeus'un postacısıdır (habercisi, elçisi). Ayaklarında kanatlar bulunan ve elinde yılanlı bir sopa tutan, miğferli güzel bir delikanlı olarak temsil edilmiştir. Çok dolaştığından, yolcuların koruyucusu olarak tanınmıştır. Dört yol ağızlarında dört başlı heykelleri (herme) dikilmiş. Hırsızlığı yüzünden yalancı, yalancılığı yüzünden de güzel söz söyler sayılmış, hatiplerle tüccarların tanrısı kabul edilmiştir. Pazar yerlerine de heykelleri dikilmiş. Gençlere, onun vücudu ideal bir vücut olarak gösterilmiş. Savaşçı olarak temsil edildiğinde ise, başı açık belagati temsil ettigi zaman sağ elini yukarı kaldırmış bir durumda, ticareti temsil ettiği anlatılmak istendiğinde de eline bir kese verilmiştir. Hermes aynı zamanda en büyük büyücü ve falcıdır. Elindeki sopasıyla insanlari uyutur, uyandırır. Ruhları yer altı dünyasına (Hades'e) gönderir, onlara eşlik eder. İnsanları hayvanlara dönüştürür. El falında küçük parmak onu temsil eder. Kayıp nesnelerin nerede bulunduklarını bildirir.

Bu daha çok mitolojik mahiyetteki bilgilerden sonra bu güne kadar yapılmış bilimsel araştırmaların ışığında Hermes'in kimliği, eserleri ve felsefik doktrinleri üzerinde duracağız.

H e r m e s   T r i s m e g i t u s :

Hermes, Homeros gibi aslında bir edebiyatın adıdır. Ancak bu edebiyat, Homeros'ta olduğu gibi poetik degil, dini ve felsefiktir. Bir görüşe göre bu edebiyatta (Corpus Hermeticus) büyük ölçüde Eski Mısır'a ait fikirler yer almaktadır. Hatta bu özelliğinden dolayı Hermes Platon (Eflatun) ile karşılaştırılabilir. Ama yalnız genel anlamda. Hermes ile ilgili araştırmalarda vurgulanan bir görüş de eğer Platon, Soika, Philon, Gnostik, neoplatanik, Pythagoras ve neupythagoristlerin fikirlerini birbiriyle karıştırır ve bu karışıma önemli bir ölçüde Eski Mısır din ve felsefesine ait fikirler eklenirse, Hermes'in dini ve felsefi düşünceleri ortaya çıkar. Bu da bize Hermes'e atfedilen felsefenin "eklektik" mahiyette olduğunu göstermektedir.

Platon (M.Ö.427-347) eserlerinde Hermes'in Mısırlı bir tanrı ya da tanrı-insan olduğunu ve Mısırlıların ona Theuth adını verdiklerini belirttikten sonra Theuth'un yani Hermes'in bir çok şeyin, örneğin Matematiğin, geometrinin, astronominin, kaldıraç sisteminin ve özellikle alfabe ile yazının mucidi olduğunu yazmaktadır. Theben hükümdarının hafizaya zarar verir gerekçesiyle yazı yazmayı yasakladığını da eklemektedir.

Romalı yazar, hatip ve devlet adamı Marcus Tullus Cicero'ya (M.d. 106-43) göre İmparator Argus yani 5. Merkür öldürülmekten korktuğu için Mısır'a kaçmış, Mısırlılara yasalar ile yazıyı öğretmiş ve Argus'a Mısırlılar Theuth adını vermişlerdir. Cicero'nun bu ifadesinden Hermes ile Theuth'un aynı kişi olduğu ortaya çıkmaktadir. Theuth (Thot), Mısır takviminde aynı zamanda yılın ilk ayı alan "eylül'ün adıdır.

Lucius C. Lactantius (ölm. 325/30) 'Divinae Institutiones" adlı eserinde Cicero'dan bu bilgileri aktardıktan sonra aynı şahsın yani Hermes-Theuta'un. Hermepolis (Mısır'da) şehrinin de kurucusu olduğunu belirtmektedir. Lactantius'a göre, Hermes'e öğretisinden dolayı "Trismegistus" (üç defa büyük) Hermes denilmiş ve tanrı olarak tapınılmıştır. Hıristiyan bir yazar alan Lactantius bir başka yerde de Hermes ile ilgili şunları yazmaktadır: Hermes Trismegistus yalnız Platon'dan değil, o Pythagoros'tan da önce yaşamıştır. Romalı kilise yazarı olan Tertullian (ölm. 160) gibi Lactantius da Hermes'in Enoch-İslamda Kuran'da adı anılan İdris Peygamber ile aynı kişi olarak varsayılır- ile aynı kişi olduğunu belirtmektedir. Çünkü Yahudiler de Enoch (Ehnuh)un Hermes olduğuna inanmaktadırlar. Modern diye tanımlayabileceğimiz yazarlardan Vercilius, Hermes'in Hz. Musa'dan önce yaşamış olduğunu, Patricius (1591-1593) ise Hermes'in Hz. Musa'nın çağdaşı olduğu fikrindedir. Franciscus Flussas Candalla (1574) ise Hermes'in Hz. İbrahim zamanında yaşadığını ileri sürmüştür. Isaac Casaubon ve büyük Fabrisius (1586) ise şu görüşleri ileri sürmüşlerdir: Örneğin Fabrisius, Hermes'e atfedilen eserlerin Homeros'tan ve Hz. Musa'dan daha önceki dönemin ürünleri olmadıklarnı savunmuştur. Yazara göre, Hermes, Homeros kadar eski değildir. Musa'nın da çağdaşı olamaz. Hermes'e atfedilen eserlerin bir Yahudinin ya da yarı Yahudi-Platonik, yarı Hıristiyan bir yazar tarafından M.S. II. yüzyılda kaleme alınmış olmalıdır. Bütün bu bilgilerden şu sonucu çıkartmak mümkündür: Hermes; Thoth degildir. O, Thoth'un babası olarak tanıtılmaktadır. Thoth ile Theuth'un aynı kişi olması muhtemeldir. Asclepsius'un yazdığına göre Hermes Hermepolis'te tapınılan tanrı Hermes'in torunudur. Bu kişi "genç Hermes" olarak adlandırmaktadır. Kutsal kitabın sözünü ettiği Hermes ise Eski Mısır'ın büyük tanrılarından birisidir ve Osiris ile Isis'in hocasıdır. "Paemander" adlı hermetik eserde de Thoth Uranus ile Kronus'tan türemiştir.

Devamı

 



SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |