<%@ Language=VBScript %> MUTLU VE BAŞARILI OLMA SANATI Sayfa 3

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3 |   

 

İnsanlar ve İnsancıklar:

Dolu dolu bir yaşam  için; zengin olmak, kültürlü olmak veya ünlü bir kişi olmak olmak yeterli değildir. Her şeyden önce kişi insan olabilmeli ve insanlık her vasıftan önce gelebilmelidir. İnsanlık kendini ve tüm insanları sevmek ve tüm insanların hak ve hukuklarına saygı duymak ve göstermektir. Herkesi  aynı ölçüde sevmek mümkün olmasa bile, herkese insani muamele yapmak ölçüsünde insanca davranışlara yönlendirmek insanlık görevidir. İnsanlık, kişinin kendi menfaatleri ile başkalarının çıkarlarını bir denge içinde tutabilmektir.

Önemli olan insanın sağlıklı, iç huzurlu ve mutlu olmasıdır. Öncelikle insanlık korkusunda bir aşama yapılamadıysa, iç huzurlu, mutlu hatta ruhsal açıdan sağlıklı olmak zorlaşır.

Peki yukarıda sözünü ettiğimiz türde vasıflara sahip olmayan insan nedir? Bunun dışındaki tiplere = insancık =  demek mümkündür. İnsancık insanlık duygularını tam anlamıyla geliştirememiş insan demektir.

Maskeleme oyunu bu şekilde devam eder gider. Oysa- değişik olmak, cesurca, duyduğumuz hisleri ve düşünceleri akılcı bir şekilde ifade etmek, bize çoğu kez saygınlık getirir. Bütün insanlar hemen, hemen her toplulukta kendini yüceltir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken, ifade edilen açık sözlülüğün akılcı bir şekilde ortaya konmasıdır.

Şahsiyetli insan inançları olan insan demektir. Maskesiz, herkes tarafından takdir edilen bir insan olmak istiyorsanız, şu hususlara dikkat etmelisiniz.

Dürüstlük 

Ünlü filozof Diogenes MÖ. 4 yüzyılda yaşadığı Yunanistan’ da  dürüst insan bulmak için yola düşer. Gün ışığında elinde lambası ile dolaşmadığı yer bırakmaz.Lambasını her insanın yüzüne tutar “ Dürüst ve doğruyu söyleyen bir dost arıyorum” der.

Fakat aradığını bulamaz.

Psikoloji, felsefe ve din kitapları toplum içindeki birey ilişkilerinin dürüstlük ve doğruluk üzerine kurulmasını öğütler.Biz de doğal olarak yakınlarımızdan, sevdiklerimizden dürüstlüğü, doğruluğu bekleriz. Ama ne kadar dürüstüz sorusuna net bir cevap veremeyiz.Yalanımız kimseyi kırmadıkça, yalan söylemekte sakınca görmeyiz. Amerika’ da yapılan bir araştırmaya göre insanların takriben % 60’ ı yerine göre yalan söylemekte sakınca görmüyor. Eski Çinliler de yalan söylemek, karşı tarafı kırmamak için söylendiğinde adeta yapılan bir iyilik olarak görülüyordu ve bunu “ suçsuz yalancılık” diye adlandırmışlardı.

Günümüzde de aynı anlayışları uluslararası  politikada izliyoruz.

Verme Sanatı

Mutlu olmak için almaktan çok vermenin gerekli olduğunu düşündünüz mü hiç?

Mutluluğun yolu aslında beklediğimizden daha fazlasını vermekten geçer. Eğer mutlu ve başarılı bir yaşam istiyorsak, verebilme sanatını bilmemiz gerekmektedir.

Gerçek  ve daimi başarıyı, temelde çalışkanlık ve doğru karar verme gücü dışında hiç bir şey sağlayamaz.

Herkes başarıya ancak kendi yetenekleri ile, çalışma gücüyle varır. Çalışmanın yerini tutacak hiç bir şey yoktur. Netice başarıya ve mutluluğa açılan yoldur.

Yaşamda en kutsal amaç mutluluktur. Mutluluğu yakalamak için önce kendi içimizdeki ve dışımızdaki dengelere dikkat etmeliyiz. Daima olumlu düşünüp, bu dengeleri iç huzuru içinde gerçekleştirmeliyiz. Böylece kendimize karşı duyduğumuz sevgi  ve saygıyı arttırmalıyız. Mutluluğa ulaşmak için neyi arzu edersek, bütün bunları sonsuz bir arzu ile şuuraltı aklımıza yerleştirmeliyiz. Sonra da başarıya ulaşmak için bıkıp usanmadan çalışmalıyız.

Kamuran GÜRAKAN
05.07.2001

 



 

 SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |