<%@ Language=VBScript %> MUTLU VE BAŞARILI OLMA SANATI Sayfa 1

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3   

 

Sn.Kamuran GÜRAKAN'a gönülden teşekkürlerimizle,

 

MUTLU VE BAŞARILI OLMA SANATI

 

Güzel konuşan ve değerli fikirleri,görüşleri olan bir düşünürden bir toplantıda konuşması istenmiş. Konuyu verdikten sonra ne kadar uzayacağı ve ne zaman konuşmayı yapabileceği sorulduğunda; “ O size bağlı demiş. Eğer uzun bir konuşma istiyorsanız hemen, orta uzunlukta bir konuşmayı birkaç hafta sonra ama eğer çok  kısa konuşmamı istiyorsanız, hazırlanmam için birkaç sene gereklidir” diye ilave etmiş.

Yazıma başlarken “ mutluluk ve başarı Anahtarı” olarak şu özetlemeyi dikkatlerinize sunmayı yeğledim.

Daima; hayal et, yaratıcı ol. Olumlu düşün, planla, hesaplı risk al. Çok çalış ve uygula, başarıyı bulacaksın.

Daima; gözlerini içine dik, sonra durdur iç dünyanı. Anılarını yaşa, zenginliğini kavrayacaksın. Daima; iç dünyanı, dış dünya ile uyum içine sok. İyiyi, doğruyu, güzeli dengelerde ara, mutluluğu bulacaksın.

Mutluluk ve Başarının dört temel taşı:

Yaşamda neyi yapmak ve neyi başarmak istiyorsanız ilk önce bir temele ihtiyacınız vardır. Temelsiz inşa edeceğiniz herşeyin sonunda yerle bir olması kaçınılmazdır. Oysa sağlam temellerin üzerine kuracağınız herhangi bir şey, sizi zaman içinde yüceltecektir.

Yaşamın birinci temel taşını bulabilmek için şu sualleri cevaplamaya çalışmalısınız...

Ben bu dünyada ne yapıyorum, neden buradayım? Yaşam nedir? Yaşamdan neler bekliyorum? Amacım nedir?

Amacım mutluluk; ama mutluluk nedir?

Fransız düşünürü Descartes’in dediği “Düşünüyorum demek ki varım” yeterli değildir. Bu suallerin özünde, bize birinci temel taşı oluşturacak iki tanım yatıyor. Birincisi yaşamın tanımı,diğeri mutlululuğun tanımı....

Zaman, zaman hep düşünün; yaşam nedir, mutluluk nedir diye; kendinize sorun, başkalarına sorun ....

İlgili kitaplar okuyun; sonunda eminim ki benimseyeceğiniz ifadelerini bulacaksınız. Böylelikle yaşamınız süresince inşa edeceğiniz mutluluk mabedinin, ilk temel taşını da koymuş olacaksınız.

Gelelim ikinci temel taşına;- yaşamı ve mutluluğu tanımladıktan sonra, geriye arzu ettiğiniz mutluluğa ulaşmak için, yolları, yöntemleri kullanmayı bilmek kalıyor. Herkesin yaşam amacının mutluluk olduğunu varsayarsak, bize bu mutluluğu sağlayacak beklentileri de sıralamalıyız.

Sonra da bu beklentilerimizi gerçekleştirmek için neyi nasıl kullanacağımızı bilmeliyiz. İşte neyi ve nasılı bulduğumuzda ikinci temel taşını da yerine oturtmuşuz demektir.

Aklın başaracağına inanıp da yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yaşamdan ne bekliyorsanız, bu beklentilerinizi olumlu bir düşünüşle şuuraltı aklınıza resmedin.

Aklınızda bu hayalleri şekillendirirken, korkudan, şüpheden, kuruntudan, üzüntüden uzak olmanızın en önemli koşul olduğunu hiçbir zaman unutmayın. İstediğiniz noktaya nasıl geleceğinizi; akılcı ama cesur biçimde planlayın. Her engele, güçlüğe karşı “Olumlu Düşünme” silahınızı kullanın.

İşte size, Mabedinizin ikinci temel taşı; bu da akıl gücünüzü daima olumlu düşünerek kullanmak, hayal etmeyi bilmek ve yaratıcı olmak.

Olumlu düşünme ve hayal etme gücünüzün etkinliği, güvence, sevgi; iç huzuru, ihtiyaçlarını tatmin etmekteki başarınıza bağlıdır. Eğer siz kendinizi güven içinde hissetmiyorsanız, sevgi ihtiyaçlarınızı tatmin edemiyorsanız, olumlu düşünemezsiniz. İstediğiniz kadar kendinizi zorlayın, böyle bir ortamda hayal gücünüz etkili olmayacaktır. İnsanın tüm güvensizlik duyguları hep kendi aklının ürünüdür. Bundan korunmanın tek çaresi de kendinizi tanıyıp, kendinize sevgi ve saygı duymaktan geçer. Yaşamda  korkulacak hiçbirşeyin olmadığına kendinizi inandırın.

Size kötülük eden, kötülüğe bulaşacaktır. Bu bir türlü tabiat kanunudur. Eğer siz yapılan kötülüğü haketmediyseniz, hiçbir şeyden korkmayın. Sonunda daima kazanan siz olacaksınız. Kısacası, daima iç huzurlu olmak üçüncü temel taşınız oluyor.

Dördücü temel taşını bulmak oldukça kolay. Çalışmak,çalışmak, durmadan çalışmak...

Çalışmak ama iş sadece çalışmakla bitmiyor. Nasıl çalışmak?. Çalışmanında yöntemi olmalı. Günde 24 saat çalışmakla övünen insanların etkin çalıştıklarını düşünmek mümkün değildir. Önemli olan uzun saatler çalışmak değil, etkin çalışmaktır. Yani amaca yönelik, bilinçli, metodlu çalışma ve sonunda başarılı olma sanatını öğrenmektir.

İlahi Kuvvetin Denklemi:

İç dünyamızda olsun, dış dünyamızda olsun, denge unsurunun bir evrensel kavram olduğunu bilmek zorundayız. Diğer bir ifade ile denge bizi vareden İlahi kuvvetin, (Yaradan) ın en önemli kanunlarından biridir. Dengeden başlayarak varmak istediğimiz nokta hayatın veya yaşamın tanımını yapabilmektedir. Yaşamın tanımından da mutluluğun anlamını geniş bir perspektif içinde ifade edebilmektir.

İngiliz filozofu Herbert Spencer’ in tanımı fevkalade karışık konuyu basit bir şekle getirmiştir.

Spencer’ e göre yaşam; iç ilişkilerin, dış ilişkilere devamlı bir şekilde uyum sağlama çabası içinde geçen zaman sürecidir. Mutluluğu ise, buna bağlı olarak; iç ilişkilerin, dış ilişkilere uyumu ne kadar mükemmel olursa yaşam o kadar mükemmel olur diyor. Böylece yaşamın mükemmelliği ile mutluluğu tanımlıyor.

Şimdi burada iç ilişkiler ile dış ilişkiler konusunda da 20. yüzyıl psikologlarından Abraham Maslow “Motivasyon ve kişilik” adlı kitabının bir bölümünde mutluluktan bahsederken, insanın duyduğu ihtiyaçlardan söz ediyor. Bu ihtiyaçları da şöyle sıralıyor.

Devamı

 



SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |