<%@ Language=VBScript %> OSİRİS Sayfa 3

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3 |   

 

Osiris Nil'in iyilik yapan tanrısıdır. Her yıl onun taşması ile Mısır'a bereket getiren bu yüksek varlık bütün her şeye canlılık vermektedir. Osiris deltanın bir mabududur. Güney Mısır'ın ma­budu olan kuraklık ve kötülük Tanrısı SET ile aralarında bir sa­vaş çıkar bunun sonunda Osiris öldürülür. Ancak karısı İsis ve oğlu Horus onun cesedini bulurlar. Osiris yeniden iyilikleri ile beraber, fakat bu sefer göğe yükselmiş bir tanrı olarak Mısır'ı himaye eder. Mısır inançlarına göre insan iki elemandan teşekkül ediyordu. Vücut ve ruh. Bu iki eleman ölümden son­ra da yaşayabilirdi. Eğer bir insan Osiris önünde bütün günahlarım affettirebilirse cennette yeniden yaşayabilirdi. İşte bu suretle Osiris aynı zamanda ölüler tanrısı olmuştur. İsis ise kadınlık, analık ve bereket fikirlerini temsil eden bir tanrıdır. İsis'i Ön Asya'daki İştar, Kibele, Yunanistan'daki Demeter, Roma'daki Seres ile karşılaştırabiliriz.

Horus, Amon Ra ile birlikte Güneş Tanrısı'dır. Her sabah yeryüzüne bereket ve ışık getirmek için yeniden doğar ve bir kayık içinde batıya doğru seyrederdi.Eski Misterlere göre ;gerçekte Osiris efsanesi bitki âleminin her yıl ölümünü, sonra yeniden doğuşunu anlatmaktadır. Her yılın sonbahar mevsimi insana faydalı ve lüzumlu olan her şeyin ölümüne ve her ilk­bahar mevsiminde bunların yeniden dirilmesine şahit olmaktır. Eski Mısırlılar diğer birçok halklar gibi bu yeniden diril­meyi, toprağın ölümden kurtularak hayata yeniden kavuşma­sını kâinatın en büyük bir mucizesi sayıyorlardı. Bu yüzden Mısırlılar her bahar mevsiminde Osiris dramını derin bir vecd içinde temsil ederlerdi. Osiris dramı toprağın en büyük sırrı üzerinde dönüp dolaştığı için Mısır dininin temeli olmuştu. Çünkü bu dram Mısırlılara göre ölüm kalım muammasının anahtarı idi. Mısırlılar Tanrı Osiris’in öldükten sonra dirildiğine bakarak insanın da öldükten sonra dirilebileceğine inanmışlar ve ona göre tedbir almışlar idi. Osiris’in huzuru hesap yeri idi. Osiris arş üzerinde oturmuş hakimlik ediyor ve ruhları karşısına alarak onları muhakeme ediyordu.

"Huzuruna günahsız geldim ve hayatımda Tanrıları memnun edecek her şeyi yaptım, kan dökmedim, adam öldürmedim, hırsızlık etmedim, fesat çıkarmadım, zina etmedim, mabetlerinden adaklarından bir şey çalmadım ve açlara ekmek verdim, çıplakları giydirdim" diyen her ruh derhal Osiris’in topluluğuna katılıyordu. Çünkü yalnız dürüst insanlar ebedî hayata lâyık sayılırdı.

Yazımın başlarında Osiris’in tanımını yaparken Mısır Misterleri, Misterler, Eski Misterler gibi ana bir takım isimlerden bahsettim. Bu noktadaysa İsis ve Osiris Menkıbesinin esasını vurgulayan Mısır Misterlerinden birkaç kelime ile bahsetmeden geçemeyeceğim. Mister kelime anlamı ile Behçet Necatigil’in Mitologya sözlüğü kitabında :
"İman edenlere günahlarından arınma, öte dünyada mutluluk içinde yaşama sağlayan gizli dinler mensupları. Törenleri gizli tutmayı   kutsal bir vazife sayarlardı" demektedir.
Bir başka deyişle; eski çağların gizemsel bilgisi. Gizem sır veya muamma anlamına gelir. Etimolojik bakımdan Yunancadaki “Mysterion” teriminden türetilmiştir. Türkçe’deki anlamı bakımından ise tekris ve gizem sözcüklerinin birleşiminden oluşan bir birleşik terimdir. Tarihte birçok meslek ve sanat kuruluşunun kendilerine özgü gizemleri olmuştur. Daha sonraki dönemlerde bunlarda mister olarak anılmıştır. Buradan da eski misterlere geçersek şu şekilde tanımlama ve açıklamalar getirebiliriz.
Eski çağların ezoterik ve yer yer gizli olan kurumlarından bazılarının öğretileri eski misterler genellikle oldukça derin gizemli bir nitelik taşırlardı. Bu misterlerin öğretildiği kurumlara girebilmek için, öncelikle çok uzun süren beklenmedik olaylarla dolu zorlu sınavlardan geçmek gerekirdi. Öğretinin temelinde genellikle dinsel kaynaklı bir efsane yatan mit yer alırdı. Bu öyküde haksızcasına öldürülen bir kahramanın tanrısallaşması ve yeniden yaşama kavuşması anlatılırdı. Bu diriliş olayı belirli zamanlarda düzenlenen şenliklerle kutlanırdı. Eski misterlerin bir diğer özelliği de öğretilen gizemlerin büyük bir titizlikle korunması idi. Bu yüzden ancak genel kapsamları öğrenilebilmiş, asıl içrek öğretilerinin ayrıntıları elde edilememiştir.
Eski misterler arasında en tanınmış olanları ise, ADONIS, ATTIS, DIONYSOS, MISIR, HİNT, ELEUSIS, MİTRA, ÖRFE misterleridir.
Burada konumuza esas olan Mısır Misterlerinden de birkaç kelime ile söz etmemiz gerekir.

MISIR MİSTERLERİ: Eski Mısır'ın ezoterik ekollerinde geliştirilerek uygulanmış olan gizemsel öğreti sistemleri aynı çevrenin ezoretik öğretileri oldukları için, Mısır Misterleri ile Hermetizmin gerek kapsamları, gerekse sistemleri arasında birçok benzerlikler vardır. Ancak Hermetizmin pek derin, zorlu ve gizli bir çalışması olmasına kar­şın, Mısır Misterleri uygulandıkları antik çağlarda biraz daha basit ve biraz daha kolay olarak nitelenebilir. Hermetizmde bir amaç olarak aranan şey öncelikle bilimsel gerçektir. Mısır Misterlerinde ise bilimlerin öğretilmesi yoluyla gizemli, nitelikli bir gerçeğe yönelmek benimsenmiştir. Mısır Misterlerinin asıl kay­nağının doğuda olduğu, özellikle Hint Misterlerinden yarar­lanarak ve esinlenerek geliştirilmiş bulunduğu açıkça bellidir. Bu Misterlerin tümünün en önemli öğesi olan İsis - Osiris - Horüs üçlemesi Hint Misterlerindeki Brahma - Vişnu - Siva üçlemesinin tam karşılığı ve tıpatıp benzeridir. Bu misterler uygulandıkları çağlarda tüm rahiplere ve firavunlara öğretilmiştir. Memfis ve Teb kentleri bu misterlerin öğretim merkezleri olmuştur.

Mısır Misterleri kendi içlerinde üç türe ayrılırlar. İsis Mister­leri, Serapis Misterleri, Osiris Misterleri. Bunlardan İsis Misterleri Hermetizm ile en yakın benzerlikleri gösteren türdür. Hermes ve Hermetizm ile İsis Misterleri arasındaki benzeş­me ve Osiris’in ölüm ve baka (varoluş) felsefesinin incelenmesi başlı başına bir konu teşkil edeceği için bu yazının kapsamı dışında tutulmuştur.

Serapis Misterleri olarak anılan tür hakkında çağımıza gelin­ceye kadar pek önemli bir şey öğrenilememiştir. Osiris Misterleri olarak anılan üçüncü tür ise daha sonra eski Yunan Uygarlık­larında görülmüş olan Dionysos Misterleri ile Elenisis Mister­lerinin temel esinlenme kaynağını oluşturmuştur.

İSİS MİSTERLERİ: Bu misterler doğanın güçlerinin değişiminin ve kendini yenilemesinin öğretimini temel konu olarak alır. Öğretim aşamaları bakımından yedi dereceye ayrıl­mıştır. Bu derecelerin isimleri ve özet olarak kapsamları şöyledir.

1 - PASTOFOR     : Doğal ve Fiziksel Bilimler
2 - NEOTOR         : Geometri ve Mimari Bilgiler
3 - MELANOFOR : Osiris Misterleri ve hiyeroglif bilgisi
4- KİSTOFOR       : Sosyal Bilimler ve Hukuk
5- BALAHAT         : Kimya
6 -ASTRONOM     : Astronomi ve Matematik
7 - PROFETA        : Felsefe

OSİRİS MİSTERLERİ: Bu Misterlerin temel konusu Osiris efsanesine dayanır. Bu efsane diğer birçok eski Misterlerde ol­duğu gibi kötünün iyiyi öldürmesini ve iyinin yeniden yaşama kavuşmasını işler. Burada Osiris İyi ve Güzel  olanın. Kardeşi Typhon ise kötü ve çirkin olanın temsilcisidirler. Böylelikle Osiris Misterleri ölümden sonraki Yaşam - Ruhun   Ölümsüzlüğü ve Yeniden Doğuş kavramlarının tümünü ilkel bir biçimde işler. Bunun yanı sıra iyilik ve kötülük arasındaki diyalektik çelişkiyi de ortaya koyar.

Aslında çok geniş ve kapsamlı olan mitolojilik Mısır gezimizin sonuna geldik; umarım sıkılmadınız? Gezimizi gene Talat Sait Halman’ ın  dizeleri ile noktalıyorum.

Nil 'in taştığını görenler ürperir,
Tarlalar gülümser boydan boya,
Nehir kıyıları berekete kavuşur
Gökten Dökülür Tanrı armağanları,
Yüzü güler bütün insanların
Tanrıların yüreği şenlenir..

 

Adnan DUATEPE
11.10.2001

 



 

 SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |