<%@ Language=VBScript %> GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KİŞİLİK KAVRAMI Sayfa 3

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3 |   

“ Önemli olan söylenenin ne olduğu ya da nasıl söylendiği değil, ama söylenenin nasıl işitildiğidir”. Guy HUNTER 

Grubun üyeleri aynı zamanda toplumun bireyleridir. Grubun toplumla olan ilişkilerinde ister üye isterse birey olsun kişinin birtakım vazgeçilmez yükümlülükleri vardır. Topluma bir düşüncenin ya da sistemin özümletilmesinde grup üyelerinin mutlaka üye olarak görünmelerinde de zorunluluk yoktur. Kişinin grubun üyesi olarak toplumsal ilişkilerini düzenlemesi kendi tercihine kalan bir husustur. Üyenin bu tercihinde kuşkusuz bir takım soyut ve somut  gerçekler söz konusu olmaktadır. O halde üyeden, üyeye farklılık gösteren bu durumları göz ardı etmek suretiyle bir genellemeye gitmek olanaksızdır. Bu arada kimi grup üyelerinin grup dışı etkinliklerde kısıtlayıcı etken oldukları da bir gerçektir.Grup, toplumla iletişim kuramıyorsa, onu etkileyemiyorsa, ya da toplum grup üyelerini gruptan daha çok etkileyebiliyorsa ortada üzerinde önemle durulması gereken temel bir sorun var demektir. Olanla yetinmek, toplumla yabancılaşmak, bir takım çağdaş gelişmelere ilgisiz ya da olumsuz gelişmelere suskun kalmak ne denli gerçekçi bir yaklaşım olacaktır?

Bu arada “organizasyon” tanımına da kısaca değinmekte yarar vardır. Organizasyon, belirli amaçların gerçekleştirilebilmesi için bir araya getirilmiş sosyal ve fiziksel kaynaklar topluluğudur. Organizasyon, bir yönüyle insan faaliyetlerinin farklılığını gösteren, diğer yönüyle de insan faaliyetlerini birleştiren bir sistemdir. Organizasyonun bir diğer özelliği de çevre ile karşılıklı etkileşim içinde olmasıdır.

Bir organizasyon yapısında, mensup olma duygusunu taşıyan kişiler birbirlerini sosyal tutum ve davranışlarla etkiler ve etkilenirler. İyi bir organizasyonun işlerliği organizasyon bünyesi içinde yer alan kişilerin; katılım  ve katkıların öncelikle bu yapıdaki konumlarını bilmeleri sonra da  içte ve dışta edimlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. “Kötü işçi aletlerini suçlar” deyiminden yola çıkıldığında doyurucu bir sonuca ulaşmak olanaksızdır.

Bir insanın kendisince ve başkalarınca bilinen yönleri vardır. Bir insanın bilmediği başkalarının bildiği yönleri vardır. Bir insanın bildiği başkalarının bilmediği yönleri vardır. Ne insanın ne de başkalarının bilmediği yönleri vardır. Bilinmeyen yönleri araştırmak, davranışları eleştiride kişiliği değil, davranışı ele almak yararlıdır. Aracına göre yönetimde, grubun stratejisinin gözden geçirilmesi, gerektiğinde yeni stratejiler üretilmesi, çözüme yönelik görüş ve önerilerin belirlenmesi, stratejilerin geliştirilmesi planlarına ilişkin koşul ve olanakların sağlanması, amaca uygun ve yerinde karalar alınması  ve uygulanması, performans ve potansiyelin saptanması, ölçümlemeler ve değerlendirmeler yapılması, sorumlulukların benimsetilmesi, gruba girecek üyelerin titizlikle seçilmesi, özendirilmesi, eğitilmesi, kaynakların arttırılması ve yerinde kullanılması, bir takım risklerden kaçınılması, yarınlar için bu günden neler yapılabileceğinin saptanması ve yöneticilerin özenle seçilmesi ön koşullardır.

Milat yıllarında Marcus AURELIUS şöyle diyordu: “ Örgütlenmiş  bir kuruluşun çeşitli üyeleri için söylenebilecekler, ayrı olarak yaşayan kişiler içinde söylenebilir; aynı kurallar geçerlidir; bütün bu kişiler tek bir toplumu meydana getirirler.”

Tuncay KESİM
27.07.2001

 



 

 SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |