<%@ Language=VBScript %> Evrenin ve Hakikatin Araştırılması Sayfa 1

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3   

 

Sn.Ali Nezihi Bilge'ye gönülden teşekkürlerimizle.

 

EVREN VE HAKİKATİN ARAŞTIRILMASI

Evren sevgi ve bilim üzerine kurulmuştur. Peki sevgi ve bilim neden birliktedir? Çünkü her ikisi de aklın birer nimetidir. Sevgi duygusal ve bilim de mantıksaldır. Aklın içinde yapılanan evrenin sırlarını yine akıl çizmektedir.

Bu durum da aklın işlevlerin nasıl tanımlayabiliriz?

Akıl bilebilme, bildiğini anlayabilme, yorumladığıyla da görüş elde etme yeteneğidir. Bütün bu yeteneğin özü Tanrının bize verdiği öz'den başka bir şey olabilir mi?

İnsanoğlu o her şeyi anlamaya , bilmeye yönelik merakıyla makro kozmolojinin konusu olan evrenin ilk başlangıçtan yani "BİG BANG"  başka bir deyişle "İLK AN" dan sonraki gelişimi incelemiş ve bilimsel yaklaşımlarla bugünkü bilinen aşamalara gelmiştir. Ancak hala daha çözemediği ve çözmesi mümkün görünmeyen o ilk an! Nasıl oluşmuştur? Hangi güç buna karar vermiştir? bu sorularn cevabı sürekli olarak araştırdığımız ve yaklaştığımıza inandığımız an bizden çok uzaklarda olduğunu gördüğümüz Tanrı'da kilitlenmektedir.

Biz bu yazıda mikro kozmoliji'nin konusu olan çekirdek, çekirdek altı parçacıklar, proton. nötron ve kuantlarla ilgili bilimsel çalışmalara girmeyeceğiz. Ancak, yine de sizlere proton, nötron ve kuantlaran nasıl bir enerji harmonisi içinde oldukları ve mikrokozmolojinin temelini nasıl oluşturduklarını düşünmenizi öneririm. Bu yaklaşım ve düşünce Bootstrap hipotezi ile genel bir doğa felsefesi olarak kabul edimektedir. Bu felsefeye göre, maddenin yani mikro evrenin temel yapıtaşları yoktur ve maddi evren dinamik bir karşılıklı olaylar ağı şeklinde görülmektedir. Bu ağdaki her hangi bir bölümün özellikleri temel nitelikte değildir, onlaran hepsi diğer bölümlerin özelliklerinden oluşur ve karşılıklı ilişkilerin tutarlılığı bütün ağın yapısını belirler.

Şimdi kendi özümüze, iç evrenimize dönelim. Kendi iç derinliklerimize inmeye çalışalım. Hangi özelliğimiz bizim temel niteliğimiz? Hangi özelliğimiz bizim kendi mikro kozmolojik yapımızı temsil etmektedir?

Özümüz de, mikro kozmolojik evrenimiz gibi bir yün topağı gibi tüm olarak düşünülemez mi?

* Başka bir tanımlamayla sınırlar sonsuz ve iç içe değil mi?

* Acaba bu sınırları oluşturan nedir?

EVET

* Bu sır nedir?

Bir yaradılış var mıydı? Öyleyse, ne zaman meydana geldi ve nedeni neydi? Hiçbir şey var oluş bilmecesinden daha çok şaşırtıcı yada daha derin değildir. Zaman ne zaman başladı? Bildiğimiz anlamda büyük patlamadan itibaren 15 milyar yıl geçtiğini dile getiriyoruz. Nedir bu yıl tanımı? Evrenin başlangıcı ile zamanın başlangıcı da aynı mı? Zamanın evren içinde akışını göz ardı edebilir miyiz? Bu sırlar nasıl çözümlenecek?

Tanrı'nın yarattığı yaşamın somut bir örneği olan dünyamızın evren ve galaksimiz içindeki durumu uzun yıllar bilim adamları tarafından incelenerek araştırılmış ve evredeki gizli ahenk konusunda çeşitli bulgulara ulaşılmıştır. Düzensizliklerin düzene döndüğü, madde ile enejinin özdeş olduğu, kaosun önceden programlanmaş bir yol izlediği bu sistem bizi daha da derin düşünmeye sevk etmiyor mu?

Peki, evren gerçek bir makine mıdır?

Evrensel makinenin işlevleri ve işleyişi bir program dahilinde olmaktadar. Bu program nasıl ve kimin tarafandan yapılmıştır? Düzenin içinde düzensizlik, yani;

*KAOS*

"Zamanın Karanlık gecesi içinde bir ışık patlayışı"
"Evrenin başlangıcı, yani kökeni işte bu"
Peki ondan önce ne vardı? Başka evrenler de var mıydı?

Devamı

 



SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |