<%@ Language=VBScript %> GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KİŞİLİK KAVRAMI Sayfa 1

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |

SAYFA> | 1 | 2 | 3   

Sn.Tuncay KESİM'e gönülden teşekkürlerimizle,

 

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KİŞİLİK KAVRAMI

 

Kimi kişiler, kişiliklerini geliştirmek, kimi kişilerse başkalarının sahip olduklarını elde etmek için çaba gösterirler.
KONFİÇYUS

Kişilik; sözlükte “ Kişiyi bütün öteki kişilerden ayıran ruhsal ve bilinçsel özelliklerin tümü....” biçiminde tanımlanmaktadır. Ruhbilimci Ribat “ Kişilik, her türlü eğilimleri ve duygularıyla birlikte beden yapısı ve bellek olmak üzere iki temel etmenin ürünüdür.” der.Bu tanıma göre kişilik, insanın davranışlarının tümüdür. Mizaç ve karakter’le etkileri de kapsar. Gelişmeyle değişen yanları olduğu gibi belli bir oranda süreklilik taşıyan yanları da vardır.

İnsanın kişilik olabilmesi için önce insanlığının bilincine erişmesi gerekir. Bu bilinç ona insanlık gücünü kazandırır. Marx’a göre kişilikli insan, özgür insandır ve başkaca hiçbir gücün güdümü altında değildir. Kişilikli insan, kendi gücüne dayanarak davranabilen, kendi kendisini üretebilen insandır. Alman düşünürü Max Scheler’e göre kişilikli insan: 

1-     Güçlüdür. Başka bir gücün yardımını gereksemez. Çünkü kişilik, kendi istedikleri, duydukları ve düşündüklerini başkasının istedikleri, duydukları ve düşündüklerinden ayırt edebilme eyleminin gerçekleştiricisidir

2-     Tutarlıdır. Tüm davranışları arasında bir anlam birliği vardır. Çünkü kişilik, bir anlam birliği ile birbirlerine bağlı bulunan çeşitli eylemlerin ancak, bu birlik için mümkün bulunan gerçekleştiricisidir.

3-     Sorumludur. Tüm davranışları arasındaki anlam birliğini duyar ve denetler. Çünkü kişilik bir anlam birliğiyle birbirlerine bağlı bulunması gereken çeşitli davranışları bizzat eleştirebilme eyleminin gerçekleştiricisidir.

4-     Bağımsızdır. Kendisini, kendi bedeninden bile ayrı olarak duyar. Çünkü kişilik, hayat enerjisine uygun bulunan hayvansal bedenin dışında oluşan bir karşıtlığın gerçekleştiricisidir.

Ne var ki, Max Scheler gibi idealistlerin görüşleri doktrinde eleştirilmiş ve insanın soyut bir varlık olmadığı, toplumsal ilişkilerin toplamı olduğu, kişilik kavramının onu oluşturan toplumsal,  siyasal ve ekonomik koşulların tümü içinde ele alınabileceği, belli aşamalarla  insan kültürünü tüm verilerini özümleyen tam bir kişiliğin oluşturulabileceği ileri sürülmüştür.

Bu konuda şu görüşlere de yer vermek olanaklıdır: Maddi ve manevi faaliyeti sırasında insan, hem kendi koşullarını ve hem de toplumsal yaşamın koşullarını yaratır. Kişiliğin oluşumunda göz önünde tutulması gerekli nokta, yalnızca kişiliğin toplumsal ilişkilerin ve eğitimin bir ürünü olduğu değil, aynı zamanda insanın kendisinin de bu ilişkileri ve eğitim biçimlerini oluşturabilen bir güç olduğudur.

Kişilik: Toplumbilim Terimleri Sözlüğünde “ Bireyin toplumsal yaşamı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların tümü”, Ruhbilim terimleri Sözlüğünde de “ Kişinin işler durumdaki ruhsal, bedensel ve fizyolojik özelliklerinin kendine özgü olan az çok durağan bütünlüğü” olarak tanımlanmaktadır.

Kişilik ile ilgili kimi tanımlamalar şu biçimde özetlenebilir.

Devamı

 



SAYFA> | 1 | 2 | 3 |

YUKARI

 

| Ana Sayfa | Hatırladıklarım | Fener | Pınar | Turizm | Medya | Linkler | Arşiv | Bize Ulaşın |